Güncel
Bu yalanların hedefi ‘kendilerini kurtarmak’ değil, davayı sulandırmak!
FETÖ yargılamalarının ‘darbe girişimi’ne ilişkin kısmında sona yaklaşıyor, bu önemli.Zira ‘tabanı ibadet, ortası ticaret, tepesi ihanet’ olan örgütün ‘ihanet’ ekibi bu.
Mustafa KartoÄŸlu - Star
‘At izinin it izine karıştığı’ yer daha çok ‘ibadet’ ve az da olsa ‘ticaret’ kısmında.
Darbe giriÅŸiminin başını çeken asker ve sivil ‘ihanet’ çetesinde at izi de it izi de belli.
O yüzden bu davaların sona yaklaşması önemli.
Fakat;
FETÖ’nün ‘tedbir’ kuralı burada da sıkı iÅŸliyor.
Yani ‘yalan’ ve ‘inkar’…
Akıncı koridorlarında askerlerle konuÅŸtukları kamera kaydına yansımış olduÄŸu halde ‘hayvan belgeseli’ çekmeye gittiÄŸini söyleyenler;
Yakalandığında ilk ifadesini savcılıkta, savcılık ifadesini mahkemede reddedenler;
Avukatının ‘önceden planlanmamış’ açıklamasını da “Avukatım FETÖ’cü olabilir” diye reddedenler;
Görüntülerini, görüntülerde elindeki silahı reddedenler;
Ä°ÅŸgale gittiÄŸi TV kanalında çalışanları tehditle gözaltına alma görüntüleri kamera kaydına alınmış olmasına raÄŸmen ‘onları korumaya gittiklerini’ söyleyenler…
Uzatabilirsiniz...
Ancak ‘darbenin 1 numarası’ diye bilinen eski Hava Kuvvetleri Komutanı ve YAÅž üyesi Akın Öztürk’ün durumu farklı.
Öztürk, “darbe giriÅŸiminin başında iÅŸin içinde olmadığını, sonradan Hava Kuvvetleri Komutanı ‘git bak’ dediÄŸi için gittiÄŸini ve Genelkurmay BaÅŸkanı ‘ÅŸunları ikna et, vazgeçsinler’ dediÄŸi için araya girdiÄŸini” söylüyor özetle.
Elinden geldiÄŸince ‘darbe maÄŸduru’ komutanların tanık olduÄŸu ‘doÄŸruları’ tekrarlıyor.
Ama onlarla birlikte olmadığı zamanları ‘hızlıca geçiyor’…
Akıllarda ‘darbecilere mi çalıştı, yoksa onları vazgeçmeye ikna etmeye mi’ sorusu oluÅŸturuyor.
Öztürk hakkındaki kanaat, Genelkurmay BaÅŸkanı helikopterle Çankaya Köşkü’ne giderken onu Akıncı’da bıraktığında oluÅŸmuÅŸtu. O yüzden BaÅŸbakanlık’a götürülmedi.
BaÅŸbakanlık’ta ve sonrasında yapılan deÄŸerlendirme, “darbecilerle birlikte hareket ettiÄŸi, darbe giriÅŸiminin baÅŸarısız olacağına ikna olana kadar komutanların direniÅŸini yumuÅŸatmaya çalıştığı; ancak baÅŸarısızlığı görünce ‘arabulucu’ rolüne soyunduÄŸu” yönünde.
Bu kanaat, mahkeme sürecinde verdiği ifadelerle de değişmemiş.
Çünkü hem kanıtlar güçlü, hem ifadeler çelişkili.
Soruşturma süreçlerinde bulunan bir kaynağım, çok önemli bir noktaya işaret etti:
“FETÖ, darbe planlamasında kendilerinden olmayanı, kendilerine yakın olsa da gevÅŸek davranabilecek, itiraz edebilecek olanı ayıkladı, görevlendirmedi. Ancak Öztürk, lojmandan ‘darbenin komuta merkezi’ olarak kullanıldığı için çevresi özel kuvvetler ve MAK timlerince korumaya alınan üs komutanlığına ve üstelik darbecilerin bulunduÄŸu odaya sivil kıyafetle elini kolunu sallayarak girebildi.
Kimi aradıysa görüştü, kimse telefona çıkmamazlık etmedi, telefona çıkan da darbeci komutanının nerede olduğunu açıkça söyledi.
Akıncı Ãœssü’nde Genelkurmay BaÅŸkanı Akar’la görüştükten sonra, darbenin yönetildiÄŸi 143. Filo binasına kendi ifadesiyle 4-5 kez gidip gelerek, darbecileri ikna etmeye çalıştı!
Yani darbeciler, kendilerini vazgeçmeye ikna etsin diye Öztürk’e izin verdiler!”
FETÖ’nün ‘firar’ eden bir subayı ‘infaz’ ettiÄŸi halde, Öztürk’e bütün kapıları açması çok ÅŸey anlatıyor.
Dahası da var:
- Akıncı’da, emir astsubayının ‘siviller odaya girdi, çay servisi yaptı’ demesine raÄŸmen “Sivil kimseyi görmedim” demesi;
- ‘Ne oluyor’ diye sağı solu telefonla aradığını söylemesine raÄŸmen, üste üst düzey rütbeli olan damadını arayıp hiçbirÅŸey sormaması;
- Ä°fadelerinde; saat 23:30’a kadar Genelkurmay’da çatışma olduÄŸunu; uçakların alçak uçtuÄŸunu; Genelkurmay BaÅŸkanı’nın Akıncı’ya götürüldüğü bilgisini aldığını; o saatte de Hava Kuvvetleri Komutanı’nın kendisini arayıp ‘ne oluyor bir bak’ dediÄŸini; Akıncı’dan da ‘operasyon var, Akar burada’ bilgisini de aldığını söylemesine raÄŸmen; ancak Akar’ı gördüğünde ve onun darbeci subayları gösterip ‘Bunlar bu iÅŸi yaptılar, konuÅŸ ikna et, darbeye kalkışıyorlar’ demesiyle olayı öğrendiÄŸini söylemesi…
Bu yalanların hedefi ‘kendilerini kurtarmak’ deÄŸil.
Zira suçlarının delillerini kendileri de biliyor.
Ancak bir yalanla birden çok başka sonuçlar almayı hedefliyorlar:
Davayı sulandırmak; olayı ‘siyasi’ boyuta çekmek; savcı ve hakimleri ‘at iziyle it izini ayıramayacak’ hale getirerek baÅŸka sanıklar bakımından maÄŸduriyet yaratmak, olan maÄŸduriyetlerin de çözümünü zorlaÅŸtırmak.
Öztürk bunu daha ‘nitelikli’ yapıyor.
kaynak: star.com
Henüz yorum yapılmamış.